Kangal Köpeklerinin Döl Verimi

Kangal Köpeklerinin Döl Verimi HakkındaKangal köpeklerinin döl verimi ve yaşam gücüne ait özellikler

Bu araştırma, Kangal Çoban Köpeklerinin döl verimi ve yaşama güçlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Döl verimi özelliklerinin belirlenmesinde 29 adet dişi köpekten elde edilen kayıtlar kullanılmıştır. Araştırmada
Kangal Çoban Köpeklerinin seksüel siklus uzunlukları, gebe olanlarda 234.42 gün, gebe olmayanlarda 182.75
gün olarak bulunmuştur. Çiftleştirilen 21 adet Kangal Çoban Köpeğinde gebelik süresi 60.9 ± 0.42 gün olarak bulunmuştur.
Doğan 167 adet yavrudan 5 adedi (% 2.99) ölü olarak doğmuştur. Doğum sonrası yavruların 30., 60. ve
90.günde yaşama güçleri sırasıyla % 86.42, % 76.54 ve % 74.69 olarak bulunmuştur.

zgınlık gösterme zamanı : Kızgınlıklar bütün bir yıla yayılmakla beraber, belli mevsimlerde yoğunlaşmak tadır. Kangal köpeklerinde kızgınlık daha çok ilkbahar, yaz ve kış mevsiminde görülür. Bu farklılığın muhtemelen bölgesel iklim ve bakım- beslenmeden kaynaklandığı söylenebilir. Östrus siklusu süresi: Kangal köpeklerinde östrus siklusu gebeliğin olduğu dönemlerde 180 gün civarındadır.

İlk kızgınlığa ulaşma yaşı: Bu köpek ırkında ilk kızgınlık yaşı 13.8 ay dolayındadır.

Çiftleşme süresi: Ortalama 20 dakikadır.

Kızgınlık gösterme oranı: Bu oran bakım-beslenme şartları ile çok etkilendiğinden % 64 ile % 94 arasında değişir.

Gebelik oranı: Gebelik oranı da bakım ve beslenme farklılıklarından dolayı % 64 ile % 94 arasında değişir.

Ortalama yavru sayısı: Kangal köpeklerinde bir doğumda ortalama yavru sayısı 7-8 civarında değişmektedir.

Ölü doğum oranı : Ölü doğum oranı % 2 ile % l4 arasında değişmekle beraber, çoklu doğum tipinin artışı ile birlikte ölü doğum oranı da artmaktadır.

Yaşama gücü oranı : 15. Gün ile bir yaş yaşama gücü oranı sırası ile % 85 ile % 75 civarındadır.

Büyüme : Ortalama doğum ağırlığı 550 gr civarındadır.

Doğum sayısının artması ile birlikte doğum ağırlığı azalmaktadır. Cinsiyet, ana yaşı, doğum yılı ve mevsimi doğum büyüklüğü üzerine etkisi önemlidir. Bir yaş civarında ortalama ağırlık ise 35-40 kg arasındadır. Kangal köpeği yavrularında canlı ağırlık artışının en yüksek olduğu dönem 6. ay ile 8. Ay-1 yaş arasında 10.5 kg olarak gerçekleşmiştir. Yavruların 6. Ay sonu ağırlığı 1 yaş canlı ağırlıklarının yarısından fazladır. 8. Ay sonu canlı ağırlıkları ise 1 yaş canlı ağırlığından yaklaşık 6 kg daha fazladır.kangal yavrusu fiyatı

Share

Kangal Köpeklerinde Yaş ve Cinsiyet Etkilerinin Belirlenmesi

Kangal Köpeklerinde Bazı Biyokimyasal Parametreler Üzerine Yaş ve Cinsiyetin Etkisi

Bu çalışma Kangal köpeklerinde bazı biyokimyasal parametreler üzerine yaş ve cinsiyetin etkilerini belirlemek
amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada 40 ergin (1-10 yaş, 20 erkek ve 20 dişi) ve 32 genç (1-11 aylık, 12 erkek ve 20
dişi) olmak üzere toplam 72 sağlıklı Kangal köpeğinden alınan kan örneklerinin plazmalarında alanin aminotransferaz
(ALT), γ-glutamil transpeptidaz (GGT) aktiviteleri, total kolesterol, total bilirubin, üre, total protein, albumin ve globulin
düzeyleri belirlenmiştir. Ergin erkek köpeklere göre genç erkeklerde plazma total kolesterol düzeyi yüksek (p<0.05),
total protein ve globulin düzeyleri ise düşük (p<0.01) bulunmuştur. Ergin dişi köpeklerde plazma GGT aktivitesi, total
protein ve globulin düzeylerinin genç dişilere göre daha yüksek (p<0.05) olduğu, total kolesterol (p<0.01) ve total
bilirubin (p<0.05) düzeylerinin ise düşük olduğu saptanmıştır. Cinsiyet dikkate alındığında ise, genç köpeklerde plazma
GGT aktivitesi ve albumin düzeyinin, ergin köpeklerde de total protein ve albumin seviyelerinin erkek köpeklerde dişi
köpeklerden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Sonuç olarak, çalışmada elde edilen veriler, ülkemiz için
genetik bir kaynak olan Kangal köpeklerinin bazı biyokimyasal parametrelerinin yaş ve cinsiyetten etkilendiğini göstermiştir.
Ayrıca Kangal ırkına ait bazı biyokimyasal değerlere ait referans aralıklarının yaş ve cinsiyete göre belirlenmesiyle,
hem klinisyenlere hem de Kangal köpekleriyle araştırma yapanlara katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.

Kangal Köpeklerinde Yaş ve Cinsiyet Etkilerinin Belirlenmesi

 

Share

Satılık Kangal Yavru sivas

yavrularımız gününe göre sağlık kontrollerinden geçirilerek Türkiye’nin her iline garantili bir şekilde gönderimi yapılmaktadır. yavrularımız satışa sunulmuştur sivas

Kangal Sivastan alınır. Kangal yavrusu çiftlikten alınır.

Süt emme dönemi olan 6-8 hafta sona erdikten sonra, yavru anneden ayrılır. Bu andan itibaren yavru Kangalın tüm gereksinmeleri sahibi tarafından karşılanmalıdır. Çok az ve sadece ödül olarak okşanmalı, başkalarının okşamasına izin verilmemelidir. Artık sahibi, yavru Kangalın, anası, babası, arkadaşı, hamisi, kısaca her şeyidir.
Bir kangal yavrusu edinmeye karar verirken, kendinize eş seçerken veya ailenize bir bebek katılmasına karar verirken ki gibi düşünün. Kangallar aşırı duyarlı hayvanlardır. Sahibini yitirdiği veya ondan ayrılmak durumunda kalığı zaman, ailesinden, sevdiğinden ayrılmış insan gibi acı çeker, günlerce uyuyarak ağlar ve yaşama küser. Ta ki kendisini yeni birisi sahipleninceye kadar. Yine de ilk sahibinin yerini hiç kimse dolduramaz. Yeni sahibini de sever, ancak bu sevgi ilk sahibine olduğu kadar güçlü olmaz. Bir Kangalın ömrünü ilk sahibiyle tamamlaması büyük mutluluktur. Bir Kangal sever içinde çok büyük keyiftir. Sevildiğinizden emin olmak olayını yaşayarak öğrenirsiniz. Bir Kangalın sevgi ve sadakatine inandığınız kadar, dostlarınızın hatta aile bireylerinizinkinden o mertebede emin olamazsınız.

Kangal, çoban köpeği olarak kırsal alanda görev yapacak ise sorun azdır. Sürü ile birlikte yaşam onun doğal ortamıdır. Toplu olarak yaşadıkları durumda, yavru, anne ve babasıyla birlikte yaşarken, onları izleyerek gelişir ve yetişir. Çobanlık ve bekçilik görevlerini onlardan öğrenir, yavru iken ayrıldığı zaman içgüdüleriyle sahibinin beklentilerine cevap vermeye çalışır, ancak yeterli olamaz. Bu durumda, eğitime gereksinim vardır. Daha sonra Kangalların eğitimi konusunda anlatıldığı gibi, etkili eğitim, Kangalın sahibi tarafından uygulanmalıdır. Unutmayınız,  Kangal sadece sahibine itaat eder.

Kulak kesme işi, Kangal yavru iken uygulanır. Fakat Kangalın sahibi tarafından yapılmaz veya sahibi tarafından tutulmaz. İçgüdülerine göre sahibi onun acı çekmesine asla izin vermemelidir. Bu nedenle kulak kesilmesine yardım eden sahibine küser. Kangal, çobanlık görevi yapamayacak ise, o güzelim kulakları kesilmemelidir.
Kangal ve sahibi arasındaki psikolojik bağ, cinsiyetler ters, yani erkek sahibin Kangalı dişi ise, daha güçlüdür. Dişi Kangal sahibine daha bağlıdır ve daha kolay eğitilebilir. Bayan sahibin Kangalı erkek ise durum biraz farklıdır. Erkek Kangal biraz hayta ve külhanbeyi tabiatlıdır. Dişi bir insandan komut almak hoşuna gitmez ve kendini sahibinin hamisi gibi görür. Ancak, koruma ve kollama görevini daha istekle yapar.
satılık kangal.15
satılık kangal.15
Share

Diyarbakır Satılık Sivas Kangal Köpekleri

Diyarbakır ucuz kangal yavrusu satışı.

Diyarbakır 2015 yılı kangal satışlarımız başlamıştır aralıksız devam etmekdir.

Yeni nesil kangal yavrusu, ucuz kangal.En uygun kangal köpek fiyatları bizde.

Diyarbakır satılık kangal yavrusu,

Kangal Köpeği Üretim Çiftliği Diyarbakır

Diyarbakır çoban köpekleri satışı

Sivas kangal köpeği çiftlikleri Diyarbakır satışı

Günümüzde yavru kangallarda görülen, en çok ölümlere sebep olan hastalık türü gençlik hastalığıdır.

Kangal yavrularında, yüksek ateşle seyreden, çok bulaşıcı viral bir hastalıktır. Köpek viral hastalıkları içerisinde en fazla görülen ve kuduz hariç ölüm oranının en yüksek olduğu hastalıklardandır. Yaşlı köpeklerde de görülmesine rağmen genellikle 3-12 aylık köpek yavrularında görülür. Ancak insidansı 3-6 aylık genç hayvanlarda çok yüksektir.
Hastalık bazı köpek ırklarında (Sky, Terrier, Chow-chow, İrish seter, kırmızı uzun tüylü, Teckel, Cocke-spaniel, siyah kurt köpekleri ve Kuvarz ırkı köpeklerde ) daha ağır seyretmektedir.

Enfeksiyon, duyarlı genç hayvanlar arasında çok hızlı yayılır. Bütün vücut artıklarıyla, özellikle de dışkıyla bulaşır. Özellikle damlacık enfeksiyonu şeklinde direk veya eşya,yem,su gibi maddelerle indirek olarak bulaşma olur.
Hastalığı atlatanlar bir kaç hafta daha virüsü yayarlar.
Dezenfekten maddelere karşı dayanıklılığı azdır. Sıcak havalarda patojenitesini kaybeder ve soğuk hava şartlarında daha uzun yaşar.
Eğer evde gençlik hastalığından ölen bir yavru varsa, dezenfeksiyon işleminden emin olmadan yeni yavru alınmamalıdır.

 

Hastalık genellikle 3-6 aylık yavrularda ortaya çıkar. Virüs alt solunum yolları ve bağlı lenf bezlerindeki makrofajlarda çoğalır. Çoğalan virüs hızlı bir şekilde epitel dokuya ve merkezi sinir sistemine yayılır. Genç veya bağışıklık sistemi gelişmemiş yavrularda merkezi sinir sistemi zarar görür ve akut encephalomyelitis gelişir.
Hastalık yerleştiği organa göre değişik formlarda görülür; göz formu, solunum formu, deri formu, sindirim formu, sinirsel form.
Hastalık yalnız bir formda görülmez. En az iki veya daha çok formla birlikte seyreder.

 

Distemper etkeninin yerleştiği doku veya organa göre klinik semptomları birbirinden farklı formlarda ortaya çıkar.

1-Akut form :

İnkubasyon periyodu genellikle 14-18 gündür. Köpekler etkeni aldıktan sonra hastalığa ait ilk klinik semptomlar 4-7 gün içerisinde geçici bir ateş (40-41 Derece) Leukopeni ile ortaya çıkar. Ateş 7-14 gün sonra normale döner.Konjuktivitis ve Rhinitis şekillenmesi ile birlikte vücut ısısında tekrar bir yükselme belirlenir. Bu formda genellikle öksürük, ishal, kusma, iştahsızlık, dehidrasyon, zayıflama görülür. Ayrıca kanında sedimantasyon hızında artma görülür.

2-Sekunder enfeksiyon form :

Bu formda solunum sistemini etkileyen sekunder bakteriler (Bordotella Bronchiseptika ) işe karışmıştır ve hayvanda muko-prulent  göz-burun akıntısı, laringofaringitis, tonsillitis, trahea-bronşitis ve bronko-pneumoni belirtileri görülür. Sindirim sisteminin etkilendiği durumlarda da gastroenteritis, ürogenital sistemde nefroz, nefritis, dişlerde vağinitis, erkeklerde balanopostitis gelişir.Kalpte myokarditis, miyokard dejenerasyonu,kalp yetmezliği,gözlerde blefaritis, konjuktivitis, vaskülarizasyonla birlikte seyreden keratitis, ulkus kornea ve iritis ile kulakta otitis ortaya çıkabilir.
*Hayvanın karın bölgesinde ( özellikle kılsız alanlarda ) püstüle kadar ilerleyen deri kalınlaşması dikkati çeker.  Deri üzerinde kızartı,  lekeler ve kabarcıklar görülür.

3-Ensefalit form :

Bu formun belirtileri değişik şekillerde olur.
a-Akut ensefalitis ;İstem dışı titreme, halsizlik, inleme , dönme, hiperestezi, korku, konvülziyonlar, ataksi, inkoordinasyon ve körlük akut ensefalitisin en belirgin semptomlarıdır. Nörolojik semptomlar haftalar yada aylar sonra bile ortaya çıkabilir.
b-Subakut ensefalit ;Bu formda gözlenen klinik bulgular akut ensefalite benzerlik gösterir. En karekteristik belirti myoclonus ya da fleksor spazmdır. Bazende akut formdaki belirtiler görülmeyebilir. Altı aydan küçük köpeklerde gözlenen konvülziyonların en yaygın nedeni subakut ensefalitistir. Hastalığı atlatan köpeklerde fleksor spazm, görme ve işitme bozuklukları kalıcıdır.
c-Kronik ensefalitis ; Genellikle erişkin köpeklerde ortaya çıkan bu formun iki şekli vardır.
Multifokal ensefalit : Çoğunlukla 4-8 yaşındaki köpeklerde görülür.Hastalık genellikle yavaş ilerler ve bir yıldan daha fazla sürede ortaya çıkar. Klinik semptom olarak pelvis eklemlerinde zayıflık, inkoordinasyon, çift yada tek yönlü kafa sallama, nistagmus, fasial felç ve myoclonus olmaksızın temporal kaslarda tikler görülür.Etkilenmiş köpeklerde paralizler şekillenebilir.Ancak zihinsel aktivite açıktır.
Yaşlı köpek ensefaliti (old dog encephalitis) :Çok nadir olarak belirlenen bu form, genellikle altı yaşın üzerindeki köpeklerde görülür. Görme yetersizliği ilk klinik semptomdur. Hastalık ilerlediğinde, köpeklerde zihinsel bozukluk, depresyon, dönme hareketleri ve kafa kaslarında tikler gelişebilir. Hastalar sahiplerini tanıyamaz ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkisizdirler.

Hastalığın spesifik bir sağaltımı yoktur. Ancak semptomatik olarak ikincil enfeksiyonları önlemek için geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılır. Sıvı-elektrolit, B-kompleks vitaminleri ve K vitamini uygulaması tedavi şansını artırır. Sinirsel belirtilerin şekillendiği köpeklerde proğnoz iyi değildir.Tedavide gençlik hastalığı serumu ve konsantre köpek gamma globulini varsa kullanılır.Aşılama en önemli önlemdir.Dişi köpeklerin çiftleştirilmeden önce aşılanmaları maternal antikor seviyesini yükseltir. Dolayısıyla doğum sonrası yavrunun korunması daha kolay olur. Hamile hayvanlarda zayıflatılmış gençlik hastalığı aşısı yapılmaz.
Daha çok önerilen aşılama proğramı yavru 5-7 haftalık olduğu zaman ilk doz ve 3-4 hafta aralıklarla yavru 14 haftalık oluncaya kadar aşı yapılmalıdır.Yıllık aşı tekrarı, antikor düzeyi koruyucu seviyenin altına düştüğü zaman uygulanmalıdır.

 

Hastalığın tanısı çoğunlukla anemnez ve klinik semptonlara göre belirlenir.Tipik belirtiler gösteren olaylarda hastalığın tanımı zor değildir. Özellikle aşılanmamış genç köpeklerde yada aşılanmasına dair bilgi bulunmayan yaşlı köpeklerde ateş, rhinitis, öksürük, ishal, ayakların altında hyperkeratoz ve nörolojik semptomlar distempere işaret eder.
Hastalık kuduz, köpeklerin enfeksiyoz hepatitisi,leptospirosiz ve toxaplamosis ile karışabilir.

Diyarbakır Satılık Sivas Kangal Köpekleri
satılık kangal köpeği

 

 

 

 

Share

Köpek Eğitimi 0-6 Aylık Köpekler

Köpek Eğitimi 0-6 Aylık Köpekler

İlk olarak kendimizi onun dostu olduğuna inandırmak gerekir.Köpekle her an yakın bir ilişki içinde bulunmalıyız.Kö pekler ,sevgi veya azarlama ifade eden ses ve hareketlerden etkilenen canlılardır. Köpek eğitiminde temel kural köpeği sevmek ve onunla dost olmaktır.Yavru bir aylıkken ele alınıp sevilmelidir. dört aylıktan sonra sevilen yavrular çekingen ve korkak olurlar.

Yavru Köpeklere İsim Vermek : Yavru köpek ile dostluk kurduktan sonra ilk görevimiz ona isim vermektir. Köpeğin isminin tek veya en çok iki heceli olması gerekir.ona karşı daima bu isim kullanılmalıdır. Başlangıçta kararsızlık ve tereddüt hali görülür.Yalnız bu durum kısa sürede geçer. Köpek, adını kısa süre içerisinde benimser.

Yavru Köpeklere Düzenli Bir Yeme, İçme Alışkanlığını Kazandırmak : Gelişi güzel beslenen,belirli bir yemek saati bulunmayan,gü nde birçok defa yiyecek verilen köpekler bütün yiyeceklere karşı ilgi duyarlar.Köpek sürekli bir şeyler yemek ister. Köpeğin yiyeceğini kendi yiyecek kabında,belirli yer ve zamanda belirli oranda yemesi,genel sağlık, sindirim ve boşaltım düzeninin yanı sıra,eğitimi üzerinde etkisi olumludur.

Köpeklerin Tasmaya Alıştırılması : Köpeğin tasmaya yavru iken alıştırmak gerekir.Çünkü ergin hale gelmiş ve hiç tasma takmamış köpekleri tasmaya alıştırmak oldukça zordur.Bunun için yavruyu gözleri açılır açılmaz,yumuşak deriden yapılmış hafif bir tasma takılmalıdır.Daha sonra buna çok ince ve hafif zincir takılarak yavrunun zincire de alışması sağlanır.

Yavru Köpeklerin Duyu Organlarını Geliştirmek İçin Uygulanacak Egzersizler :

Koku alma duyusunun geliştirilmesi

Gıda maddeleri ile uygulanan egzersizler

Oyuncaklarla uygulanan egzersizler

Sevdiği kişi ve eşyalarla uygulanan egzersizler

İşitme duyusunun geliştirilmesi

Sese karşı duyarlılığının kazandırılmasıdı r.İnsanın duyamadığı frekans -lardaki seslere özel düdükler vasıtasıyla çağırma gibi komutlar öğretilir.

Görme duyusunun geliştirilmesi

Köpekler özellikle hareketli ve parlak olan şeyleri büyük bir dikkatle izlerler.

Yavru Köpeklerin Kulubeye Alıştırılması : Kangal köpekleri özgürlüğüne çok düşkündür.Bu nedenle sekiz haftalıkken yavrular mutlaka kafes veya barınağa konulmalı ve alıştırılmalıdır.

Köpek Eğitimi 0-6 Aylık Köpekler

Share

Kangal Köpekleri Günlük Bakımı

Özellikle dışarıdaki kulübelerde barındırılan, bekçilik gibi görev yapan köpeklerin, sağlığını korumak için Tımar denilen temizliğin her gün bir defa uygulanması gerekir.

Tımar için çeşitli fırçalar yapılmıştır. İçlerinde madeni telli olanlar vardır. Köpeğin tüyleri uzun ve sert ise madeni fırçalar kullanılır. Fırça önce tüy yatımı tersine, sonra tüy yatımı yönüne olmalıdır. Üzeri tüm yüzeyi tarayacak şekilde uygulanmalıdır. Fırçalama esnasında kırılan ve dökülen kıllar, parmak uçları deride bir tarak gibi kullanılarak temizlenmelidir.

Tüyleri yumuşak ve çok dökülen köpeklerde, parmaklar açık bir durumda, el suya batırılarak ve ıslak bir şekilde vücut tarakla taranıyormuş gibi taranarak temizlenmelidir. Keza, bu suyun içine Veteriner Hekimin tavsiye edebileceği dezenfektan bir madde de katılabilir. Bu el masajından sonra bütün vücut bir defa fırçalanıp, özel taraklarla taranmalıdır.

Köpeği sık sık yıkayarak temizlemek sağlığı yönünden zararlıdır. Çünkü köpeklerde deride bir ter bezi yoktur. Ancak bol miktarda yağ bezleri vardır. Yağ bezleri deride yumuşaklık ve tüylere parlaklık verir. Bol yıkama deriyi kurutur, çatlatır, tüyleri donuklaştırır. Ayrıca çeşitli deri hastalıklarına zemin hazırlar.

Yıkama işleri Veteriner Hekimin uygun gördüğü hallerde, saf zeytin yağı ile yapılmış sabunlarla ve ılık suyla yapılmalıdır. Köpek çok kirlenmemişse ayda bir kez yıkanmalıdır. Yıkama köpeğin kuyruğundan başlar, başına doğru devam eder. Bu sırada kulaklar ve göze sabun kaçmamasına dikkat edilmelidir. Kulaklar yıkama esnasında pamukla tıkanmalıdır.

Köpeğin vücut bakımını incelerken, bazı organlarla sağlık arasındaki ilgiyede kısaca değinmek gerekir. Bir köpeğin sağlığı bazı organlarına bakılarak kolayca anlaşılır.

Gözler : Pembe, sarı görünüşlü ve parlaktır. Akıntı yoktur, bakışlar canlı ve dikkatli olmalıdır. Gözlerde hastalık bulunmamalıdır (katarakt gibi).

Kulak : İç ve kenarları temizdir. Akıntı yoktur, ayrıca kulakta yabancı maddeler, leke, pire bit ve kene gibi parazitler de bulunmamalıdır.

Ağız : İç kısımları sarı-pembe görünüşte, dil açık kırmızı, ağızda fena bir koku ve dişlerde diş taşı olmamalıdır.

Anüs : Anüs normal bir görünüşte ve temizdir. Pislik ve parazitler görünmez.

Ayaklar : Tırnaklar normal uzunlukta, tırnak araları temiz olup, taban normal görünümde ve kabuklanma yoktur. Tırnaklar köpeğin normal yürümesini zorlaştırmayacak ölçüde ve uygun bir makasla kısaltılmalıdır. Bu işlem yapılırken köpeğin derisini incitmemeye özen gösterilmelidir.

Kangal Köpekleri Günlük Bakımı

Vücut : Elle temasta hiçbir bölgede köpek irkilme göstermemelidir. İrkilme gösterince o bölgede anormalliğin olduğu muhakkaktır

Share